Geçici dolgular, dişte belirli bir süre kullanılabilen bir dolgudur. Uzun süre kullanılamaz. Diş hekimleri geçici dolguları bu süreyi göz önünde tutarak kullanırlar. Geçici dolgu kolay işlem uygulanabilen çinko, cam iyonomer, çinko fosfat gibi çeşitli maddeler kullanılarak elde edilen dolgu çeşididir. Dişe uygulanan bu maddeler, kişinin tükürük bezleri ile ürettiği tükürüklerle sertleşir ve bu tükürükler geçici dolgunu en doğru şekilde yerine oturmasını sağlar. Dolgular normalde beyaz renk ile kişinin dişi ile uyum sağlayarak göze batmaz iken, geçici dolgularda ise; gri, pembe, mavi gibi renkleri görebilmekteyiz. Kısa süreli kullanılan geçici dolguda renk çeşitliliği hastalar tarafından hoş karşılanmaktadır.
Geçici diş dolgusunun düşmesi pek çok sebebe bağlı olarak meydan gelir. Düşen dolgu sonrasında hasta mutlaka diş hekimine başvurmalı ve düşen geçici dolgunun yerine en kısa sürede yenisi yapılmalıdır. Gereken müdahale yapılmaz ise mevcut dişin kaybı bile söz konusudur. Dolgusu düşen hastalar dolgunun yapıldığı bölgede ağrı ve boşlukla birlikte rahatsızlık hissi yaşarlar. Dolgunun düşmesi ile oluşan boşluğun çeşitli gıda artıkları ve bakteriler tarafından işgal edilmesi söz konusu olabilir. Bahsedilen bu durum, dişin sert tabakasının altındaki tabaka olan dentinin ortaya çıkmasına neden olur.
Geçici dolgu sonrasında işlemin uygulandığı dişte ağrı yaşanması beklenen bir durumdur. Ancak illa her geçici dolgu işleminden sonra ağrı olacak diye bir gerçeklik yoktur. Ağrı yaşamayan hastalarda görülmüştür. Geçici dolgu tedavisinden sonra genellikle tek bir bölge de ağrı toplanmaz çenenin genelinde ağrı söz konusu olur. Çene ağrıları genellikle işlem sırasında çenenin çok fazla açık tutulmasından, baskı uygulanmasından ya da kişilerin işlem yüzünden girdikleri stresten kaynaklı olabilir. Geçici dolgunun yanlış veya eksik uygulanmasından kaynaklı olarak yaşanan ağrılarda olabileceği için bireylerin doğru diş hekimi seçmesi geçici dolgu işleminde önemli bir durumdur.
Geçici dolgu, çürümeye yeni başlayan dişlerin kaybedilmemesi için dişin işlevini yeniden yerine getirebilmesini amaçlayan bir yöntemdir. Genetik faktörler, kişinin yoğun şekilde şekerli ve asitli besin tüketmesi, ağız ve diş bakımına gerekli önemin verilmemesi gibi nedenlerden dolayı diş çürükleri ile karşılaşabiliriz. Diş dolgusu çürüğün diğer dişlere de yayılmasını engellemek amacıyla kullanılmaktadır. Geçici dolgular ise; yapılması gereken işlemin tamamlanmasına kadar kullanılır. Hastanın günlük hayatı içerisinde sorun yaşamamasını sağlar.
Kök kanal tedavisi dişte meydana gelen çürük veya herhangi bir enfeksiyon sorununa karşı yapılan müdahaledir. Dişi kurtarmak asıl amaçtır. Kanal tedavisinde yapılan işlem eğer tek bir seans ile tamamlanamıyor ise hastaların yemek yerken hem zorlanmasını önlemek hem de kişiyi dişte kocaman bir oyuk ile geri göndermemek amacı ile geçici dolgu yöntemine başvurulur. Geçici dolgu en fazla otuz gün dayanabileceği için hasta ikinci seansına bu süre göze alınarak gelir. Kanal tedavisi sırasında geçici dolgu doktorların sıkça başvurduğu bir yöntemdir.
İşlem uygulanmış dişin üzerindeki ağrı dayanılamayacak dereceye gelerek kişilerin hayatlarında aksaklıklara sebep olabilir. Bu ağrının doğal yöntemlerle geçirilebildiği görülmüştür. Karanfil kullanımı, karbonat kullanımı, buz terapisi gibi sıkça başvurulan yollar doktorlara gitmeden tercih edilen yöntemlerdir. Daha sonra ise doktorun tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmaktadır.
Geçici dolgu kısa süreli kullanılan bir dolgu türü iken tercih edilen malzeme ve uygulanan yöntemin tekniklerine bağlı olarak sürede değişiklikler meydana gelebilir. Ancak genellikle maksimum otuz gün dayanabilecek şekilde işlemi gerçekleştirirler. Dolgunun çatlaması ya da dişten tamamen düşmesi belirlenen süre dolduktan sonra karşılaşabileceğimiz durumlardır. Dolgu zarar gördüğü zaman dişte sızlama ve ağrı şeklinde kendisini belli eder. Bu durum yaşandığı takdirde bireyler aksatmadan doktorlarına görünmelidir. Yoksa görmezden gelinen her problem gibi dişteki sorunda büyür. Çürüğün yayılmasına ve yapılacak işlemin zorlaşmasına neden olabilir.
Geçici dolgu yaptıran kişilerin dolguları işlem gerçekleştirildikten iki saat sonra yemekleri çiğneyip öğütebilecekleri sertliğe ulaşırken, dolgunun olması gereken sertliğe ulaşması yirmi dört saat sürmektedir. İki saat kadar hiçbir şey yememeye özen gösterilmesi gerekmektedir. İki saat sonunda ise yumuşak yiyecekler ilk tercihimiz olacak şekilde yemek yemli sert gıdaları ise geçici dolgu işlemi gerçekleştirmediğimiz dişlerimizle çiğnemeye dikkat etmeliyiz. Su ve benzeri sıvı gıdalar işlem gerçekleştirildikten sonra ortaya çıkan uyuşma hissinin geçmesinden sonra rahtça tüketilebilmektedir. Sıvı içeklerden dolguya zarar verebilecek tek ürün gazlı içeceklerdir. Ayrıca geçici dolgu işlemi gerçekleştirildikten sonra birkaç gün dişlerde renk değişimine neden olacak ürünler tüketilmemelidir. Bu ürünlere örnek vermek istediğimizde; vişne, portakal, sigara, çay ve kahve şeklinde sıralayabiliriz. Bu besinler yirmi dört saatten önce yani dolgu olması gereken sertliğe ulaşmadan tüketiliyorsa içeklerin çok sıcak ya da çok soğuk olmamasına ılık şekilde tüketilmesine dikkat edilmelidir. Aksi halde dolguda sorun yaratabilmektedir.